Soma’da yasını halen tuttuğumuz işçi kardeşlerimizi katleden zihniyet bugün yine Soma’da yeni bir, katliama girişmiştir. Soma’da yitip giden canlar bugün kü iktidarın ve sermayenin tanrısı haline gelmiş olan enerji üretimi nedeniyle öldüler. Şimdi de “ölmez ağaç” olarak bilinen ve bin yaşını aşarak üzerinde ki meyveyi asırlar boyu insanla paylaşan zeytin ağaçları enerji üretimi için öldürülüyor. Zeytin ağacı gibi diğer tarım alanları da halkın elinden alınan insanlar maden ocaklarına girmeye mahkum ediliyor.
Bu katliama sessiz kalmayan yöre halkına işçilerin ölümlerine tepki gösterenlere olduğu gibi saldırı ile cevap verilmiştir. AKP hükümeti, “acele” kamulaştırma adı altında alel acele doğal yaşamı enerji üretimi gibi çeşitli sermaye çıkarlarına kurban etmektedir. IŞİD çeteleri içinde çokça bulunan Paramiliter (paralı asker) güçler burada özel güvenlik adı altında ve Jandarma desteği ile halkı yerlerde sürümeye, kollarına kelepçeler takmaya başlamışlardır.

Olayları kayda alan insanların kayıtları sivil Jandarmalarca kayıt cihazları ellerinden alınarak silinmiştir. Buna rağmen basına yansıyan fotoğraflarda bu alçakça saldırı gözler önüne serilmiştir. Soma Kaymakamı “toplumsal olaylar olmadan bu işlemleri hukuk çerçevesi içerisinde yürümesini arzu ediyoruz” diye açıklama da bulunmuş. Kaymakam bey köylülerin güvenlik görevlilerine saldırdığını söyleyebilecek kadar halkına ve doğal yaşama düşman yüzünü aynen hükümeti gibi ortaya sermekten çekinmemiştir.
Kaymakamın da, Hükümetin de, Kolin inşaatın da tek arzusu “toplumsal olaylar” olmadan katliamın sürmesinden yana olduklarını açıklamalarında görebiliyoruz. Devlet ve sermaye elele Türkiye’nin dört bir yanını talan etmektesiniz. Ama artık gün geçtikçe o hiç arzulamadığınız toplumsal olaylar büyüyerek sürecek, çünkü katliamlarınızın başka türlü önünün alınamayacağını gördük ve öğrendik. Şirket yeri beğeniyor, hükümet halkın arazisini elinden zorla alıyor, Kaymakamı, Jandarması, Polisi de yaşamı, doğayı ve haklarını savunanlara saldırıyor.

Sizlerin binlerce enerji santraliniz o kesmeye çalıştığınız zeytin ağaçlarının bir tanesiyle bile değiştirilemez. Siz kimsiniz ve ne hakla o ölmez ağacın yaşamına son verebiliyorsunuz. Siz kimsiniz yüzlerce yıldır o ağaçla yaşamış, o ağaçla büyümüş, dertlenmiş, sevinmiş insanların elinden zeytinlikleri alabiliyorsunuz.
Kamu yararı dediğiniz şeyin şirketlerin karlarından ibaret olduğunu bizler biliyoruz ve bunu tüm insanların bilmesi için elimizden geleni ardımıza koymayacağımızı buradan haykırıyoruz.

HDK Ekoloji Meclisi