Yüzyıllık acı… Yüzyıllık inkar…

Bugün 20. yüzyılın en kanlı, en acılı, en büyük trajedilerinden birisinin, Ermeni Soykırımı’nın ve Süryani Soykırımı’nın başlangıcının tam 100. yılı.

Tam 100 yıl geçti. 100 kocaman yıl.

100 yıl önce bugünlerde Osmanlı İmparatorluğunu yönetenler, planlarını yapmış ve düğmeye basmıştı. 100 yıl önce bugün aralarında diş doktoru, milletvekili, gazeteci, yazar ve aydınların olduğu 235 kişi, Ermeni halkının kanaat önderlerinden, sözcülerinden 235 kişi tutuklandı.

İlk günlerde, tutuklamaların devletin rutin uygulamalarından birsi olduğu düşünülse de 24 Nisan’ın arkasından gelişen olaylar, 24 Nisan’ın, devletin sistemli soykırım girişiminin başlangıç hamlesi olduğunu gösterdi. İki yıl içerisinde Anadolu’nun en köklü halklarından Ermeniler ve Süryaniler tasfiye edilmişti.

Hepimiz biliyoruz ki, soykırım yalnızca yüz binlerce insanın öldürülmesi, tehcir edilmesi demek değildir; soykırım aynı zamanda, soykırımın gizlenmesi, reddedilmesi, inkâr edilmesi, unutturulması için sistematik yalanlar üretilmesi demektir. Yüz binlerce Ermeni’yi öldüren devlet, bu büyük felaketi çok büyük yalanlarla unutturmaya çalıştı. Cumhuriyet tarihi, bu nedenle, cumhuriyetin temellerinin atılmasında önemli bir aşama olan Ermeni ve Süryani Soykırımı’nın unutturulması için üretilen devlet merkezli yalanların da tarihidir.

Devlet geleneğiyle aralıksız tartışmak zorundayız. Her soykırım kendi geleneğini yaratır, bizler de, soykırımın tanınması için mücadele edenler de uzun bir süredir, soykırımla yüzleşilmesinin bir gelenek haline gelmesi için çabalıyoruz.

Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için çabalamak, 1915 yılında kaybettiğimiz yüz binlerce insana karşı vicdani sorumluluğumuzdur!

Bizler Halkların Demokratik Kongresi olarak, devletten özür bekliyoruz. Karşılıklı acılardan bahseden taziye mesajları değil, gerçek bir yüzleşme ve özür bekliyoruz. 100. Yılı milliyetçi histeriyi tırmandırmak için değil, demokratikleşmenin olmazsa olmaz adımı olan yüzleşme ve özür için değerlendirin.

1915 yılında kaybettiğimiz kardeşlerimizin anısı önünde saygıyla eğilirken şu taleplerimizi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz:

Ermeni ve Süryani soykırımının inkârına son verilsin ve özür dilensin.
- Soykırım mağdurlarının vatandaşlık hakları iade edilsin, gasp edilmiş, el konulmuş bütün maddi zenginlikleri iade ya da tazmin edilsin.
- Soykırım suçu işleyen faillerin isimleri okul, bulvar, cadde, meydan, sokak vb. bütün kamusal alanlardan temizlensin.
- Okullardan, eğitim programlarından, kitle iletişim araçlarından ve çeşitli Devlet kurumları aracılığıyla yapılan bütün dezenformasyon çalışmaları iptal edilsin,
- Soykırımın inkârı “nefret suçu” olarak kabul edilsin.

HDK Yürütme Kurulu
24 Nisan 2015