Savaşı durduralım, göçmenlerin haklarını savunalım

04.03.2022

Dünya üzerinde çatışma ve savaşlar hızla yayılıyor. Yemen, Suriye, Libya gibi devam eden savaşlara son olarak Rusya-Ukrayna (NATO) savaşı da eklendi. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaşta bütün savaşlarda olduğu gibi siviller ölüyor ya da göç etmek zorunda bırakılıyor. Savaşın başlamasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen bir milyondan fazla Ukraynalı sivilin başka ülkelere sığınmak zorunda kalmıştır. Savaş gerçeği; insanı, doğayı, kentleri ve hepsinden önemlisi yaşam hakkını ortadan kaldıran, hayatta kalanları yurtlarını terk etmeye zorlayan bir durumdur. Yaşam hakkını savunduğumuz için savaşa karşı barış diyoruz.

Savaş nedeniyle Ukraynalı sivillerin evlerini terk etmek zorunda kalarak Avrupa ülkelerine göç etmelerini kaygıyla izliyoruz. Bu savaşta Ukraynalı göçmenlerin sığındıkları ülkeler tarafından zorluk çıkarılmadan kabul edilmesi ve yaşamsal ihtiyaçların karşılanıyor olması tek tesellimiz. Diğer yandan, Ukrayna’dan yola çıkarak Polonya sınırına ulaşan insanlara ten renkleri, Afrikalı ya da başka uluslardan olmaları nedeniyle uygulanan ayrımcılık ve kötü muameleler kabul edilemez. Polonya'nın birkaç ay önce Kürt göçmenlere yönelik uyguladığı şiddet görüntüleri hala hafızalarımızda. Savaştan kaçan insanlara yönelik ayrımcılık sadece Polonya sınırında yaşanmamaktadır. Özellikle Yemen, Suriye, Libya, Afganistan’dan savaş nedeniyle ayrılmak zorunda kalan göçmenlerin çeşitli devletlerin sınır muhafızları tarafından ölüme terk edilmesi, işkence, cinsel şiddet, kötü muamele gibi yaygın insan hakları gaspına maruz bırakılmalarına sıklıkla tanıklık etmekteyiz.

Bugün dünyada yaşanan savaşların iştirakçisi olan bütün devletleri barışa davet ediyoruz. Savaşları durdurmak birçok sorunun çözümü olacaktır, bunu biliyoruz. Savaşları durduramadığımız şu koşullarda taraflara insan haklarına, mülteci haklarına riayet etmeleri için baskı uygulamaya devam edecek, mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz. Ukrayna’da bombalanan bir sığınakla, Rojava’da bombalanan sığınağın benzer şiddetler olduğunu, Afrin’de yurtlarından edilen Kürtlerle, Libya’da yurtlarından kovulan Arapların benzer acılar yaşadığını, hiç kimsenin şiddeti ve savaşı hak etmediğini ısrarla tekrar ediyoruz. Daha geçen ay Türkiye-Yunanistan sınırında, elbiseleri kolluk güçleri tardından zorla alınan on dokuz göçmenin donarak ölmesine şahitlik etmişken, Yunanistan yetkililerinin “Ukraynalı göçmenlere kapılarımız açık” demesini insani açıdan olumlu, lakin çifte standart olarak görüyoruz. Devletlerin sınırları hiçbir ayrım gözetmeksizin savaştan, ölümden kaçan herkese açık olmalıdır.

BM, AB, NATO, Rusya, Türkiye başta olmak üzere bütün devlet ve oluşumlara tekrar çağrıda bulunuyoruz; Savaş politikalarına son verin. Savaştan kaçan insanların uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan haklarını ayrımsız olarak derhal uygulayın.

 

HDK Göç ve Mülteciler Meclisi

HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu

 

4 Mart 2022