Türkiye 6 Şubat sabahına yıkıcı bir deprem silsilesi haberiyle uyandı. Bu felakette Türkiye, Suriye ve Rojava’da hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyoruz. Kayıpları kaybımız, acıları acımızdır.
Tarihin en büyük bölgesel depremlerinden biriyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Bu hayati tablo karşısında tüm olanakların kayıpların önlenmesi ve acil ihtiyaçların karşılanması için seferber edilmesi gerekir. Halkların Demokratik Kongresi olarak her yerdeki temsilciliklerimizi, yöneticilerimizi ve ilişkilerimizi tüm demokratik toplumsal örgütlerle oluşturulan yerel ve merkezi kriz dayanışma koordinasyonlarında etkin olarak yer almaya, deprem bölgesinden gelen bilgilerin koordinasyonlar eliyle sağlıklı biçimde paylaşılmasına, gönüllü bağış, maddi destek ve çalışma isteklerinin ve özellikle yetersiz kaldığı bildirilen arama kurtarma çalışmalarına katılabilecek birikim ve deneyimi olan gönüllülerin koordinasyonlarda toplanan bilgiler temelinde uzman ekiplerle uyumlu çalışacak şekilde yönlendirilmesine ve örgütlenmesine katkıda bulunmaya çağırıyoruz. Diğer taraftan birçok siyasi parti, demokratik kitle örgütü ve sivil inisiyatifleri gibi HDK olarak da partimiz HDP bünyesinde kurulan merkezi ve yerel kriz koordinasyonları aracılığıyla deprem bölgelerine ulaştırılmak üzere yardım topluyoruz. Şu anda acil ihtiyacı duyulan malzemeler şunlardır:
• Çocuklar ve yetişkinler için kışlık giysi, mont, çorap, ayakkabı
• Battaniye
• Bebek bezi, bebek maması
• Hijyenik ped
• Konserve ve paketli gıda
• Powerbank, el feneri, pil
• Çadır, uyku tulumu, mat
• Katalitik soba.
Gerek deprem bölgesindeki meclislerimizden gerek dayanışma koordinasyonlarından gelecek bilgilere göre bu liste sürekli güncellenecektir.
İlgili tüm kamu kuruluşlarına, idari yetkililere, siyasi sorumlulara ve yerel yönetimlere açık çağrımızdır:
1. Deprem bölgelerine arama-kurtarma faaliyetleri için ulaşmak isteyen yurttaşların koordine ve rahat bir şekilde ulaşımları sağlanmalı; bu konuda engelleyici değil kolaylaştırıcı, ön açıcı görev yüklenmelidir;
2. Toplumsal dayanışmanın oldukça önemli olduğunu ama tek başına yeterli olmayacağını biliyoruz. Yukarıda sıraladığımız ve başkaca malzemeleri üreten şirketlerin, bunları bedelsiz olarak deprem bölgelerindeki yardım toplama merkezlerine göndermesi sağlanmalıdır;
3. Acil ve hayati ihtiyaçların temini için, deprem bölgelerinde ve bu bölgelerin ihtiyaçlarına yönelik bütün mal ve hizmetlerin fiyatlarının hemen dondurulması, fahiş fiyatlı satışları engellenmeli ve bölgelere yönelik her türden kargo hizmetinin ücretsiz olması sağlanmalıdır;
4. İnşaat şirketlerinin kepçe, vinç vb. araçları, arama-kurtarma çalışmalarında kullanılmak üzere ivedilikle deprem bölgelerine yönlendirilmelidir;
5. Deprem bölgelerinde telefon hatlarına, internete, temiz suya ve doğalgaza erişimin sağlanması için gerekli acil çalışmalar yapılmalıdır;
6. Depremden etkilenen iller acilen genel afet bölgesi ilan edilmeli, uluslararası yardım çağrıları yapılmalı ve dayanışma ağları teşvik edilmelidir,
7. Depremin olduğu illerdeki cezaevlerinde kalanların aileleriyle telefon görüşmesi yapabilmeleri ve bölgede yakınları olan tüm mahpusların yakınlarının durumuna dair bilgi alabilmesi sağlanmalıdır;
8. Başta kamuya ait olanlar olmak üzere, bölgedeki tek katlı binalar, yapılar, kompleksler dayanıklılığı test edildikten sonra barınmaya açılmalıdır;
9. Yardım çalışmalarında iletişim bölgede yaygın olarak konuşulan Kürtçe ve Arapça dillerinde de yürütülmelidir;
10. Yardım çalışmalarında olası ayrımcı yaklaşımların önüne geçilmelidir.
Bu depremin bölgesel bir deprem olma özelliği kabul edilmeli ve ortaya çıkan büyük drama genel bir insanlık sorunu olarak yaklaşılmalıdır. Sadece Türkiye’de değil Suriye ve Rojava topraklarındaki depremzedelerle de yukarıda sıraladığımız talepler ekseninde bir dayanışma insanlık değerlerimizin gereğidir. Bir kez daha bölgedeki tüm halklara baş sağlığı diliyor ve yaralarımızı hep birlikte saracağımıza dair inancımızı koruduğumuzu yineliyoruz.
GÜN YARDIM VE DAYANIŞMA GÜNÜ!