Seyit Rıza’nın mezarı nerede?

4 Mayıs 1937’de dönemin CHP Hükümeti kararı ile Dersim halkına yönelik "Tunceli Tenkil Harekatı" başlatılmıştı. 1938 yılında imha derinleştirilmiş, Dersim'in kutsal dereleri haftalarca insan kanı renginde akmıştı.

1937-38 yıllarında havadan ve karadan geçekleştirilen bombardımanların, katledilen on binlerin hesabı hala verilmedi. Kaybedilen, evlatlık verilen, sürülenlerin akıbetleri yıllarca konuşulmadı. İdam edilen Dersim’in Piri yol önderi Seyit Rıza ve yarenlerinin mezar yerleri ise hala bilinmiyor.

Darağacına çıkarken, "Evlad-i Kerbela'yik, bi hatayik, ayvo, zulumo i cinayeto; ayıptır, zulümdür, cinayettir" diye haykıran Seyit Rıza’nın katledilişinin 76. yılı Yas-ı Matemle Hz. Hüseyin’in katledildiği Kerbela Katliamı ile bütünleşti. Hz. Hüseyin’i ve yarenlerini katleden Muaviye zihniyeti, Dersim'de de on binlerce canı katletti.

Dersim halkı, 76 yıldır Seyit Rıza’nın tenini rehin tutan devletten Piri'ni istiyor.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, ‘özür dilemek gerekirse, dilerim’ dedi. Ne demek ‘gerekirse’.. Bir devleti temsil eden başbakana, o gün iktidarda kim olursa olsun, devletinin işlediği katliamdan dolay özür dilemek düşer. Özür mekanizması ise sadece sözlü özür değildir.

Yüzleşme olmadan özür olmaz. Yüzleşmenin birinci koşulu ise devlet arşivlerinin tamamının açılması, Dersim Piri Seyit Rıza ve yarenlerinin mezar yerlerinin; Dersim'in kayıp kızlarının, sürgünlerin, evlatlık verilenlerin açığa çıkartılmasıdır.

Halkların Demokratik Partisi olarak, "Dersim'in Yol Önderi, Piri Seyit Rıza’yı, yaren ve yoldaşlarını katledilişlerinin 76. yılında saygıyla anıyoruz.

HDP Eş Başkanları Sebahat Tuncel – Ertuğrul Kürkçü
16 Kasım 2013